Yapay Zeka Neden Terapi Yapamaz?
- Gizem Türker
- 3 Eki
- 3 dakikada okunur

Teknoloji her geçen gün hayatımızda daha fazla yer alıyor. Yapay zeka uygulamaları günlük işlerimizi kolaylaştırırken, zaman zaman “terapi yerine geçebilir mi?” sorusu da gündeme geliyor. Ancak psikoterapi, yapay zekanın asla yerine geçemeyeceği derin bir insan insana ilişkiyi içerir.
Psikoterapinin Kalbi: İlişki
Psikoterapi yalnızca teknik bilgi ya da doğru sözleri söylemek değildir. Terapi sürecinin dönüştürücü gücü, terapist ile danışan arasındaki güvenli ve samimi bağda yatar. Terapist, yalnızca bir uzman değil, danışanın yanında olan, onu anlamaya çalışan; yani onunla birlikte düşünen bir insandır.
Beklemek ve Dayanmak
Terapi, hızlı cevaplar ya da anında çözümler sunmaz. Danışan, seansın ritmine, kendi içsel süreçlerine ve terapist ile kurulan bağın zaman içinde gelişmesine bekleyerek tanıklık eder. Bu bekleme, modern dünyanın hızına alışmış bir zihin için kimi zaman zorlayıcıdır. Fakat terapinin sağaltıcı etkisi, tam da bu sabırlı sürecin içinde doğar.
Psikanalitik bakış açısına göre, beklemeyi öğrenmek ve hazzı erteleyebilmek, ruhsal olgunlaşmanın temel taşlarındandır. Bir bebek için ihtiyaçların hemen karşılanması yaşamsaldır; ancak büyüme sürecinde, ihtiyaçların hemen doyurulmadığı anlarla karşılaşmak, kişinin kendi iç kaynaklarını geliştirmesine olanak tanır. Bu deneyim, ilerleyen yaşamda sabır, dayanıklılık ve dürtü kontrolü becerilerini şekillendirir.
Psikoterapi seansları, bu temel gelişimsel deneyimin yeniden yaşandığı ve onarıldığı bir alan gibidir. Danışan, terapistten hemen cevap ya da çözüm alamadığında, ortaya çıkan kaygıya ve boşluk hissine katlanmayı öğrenir. Bu da kolay değildir; kimi zaman sıkıntı, öfke veya hayal kırıklığına neden olabilir. Fakat tam da bu anlar, kişinin duygusal kapasitesini genişletir, daha güçlü bir benlik duygusuna ve ilişkilerde daha olgun bir bekleme yetisine zemin hazırlar.
Yapay zeka ise bu süreci yaşatamaz. Çünkü yapay zeka, doğası gereği anında cevap vermek üzerine kuruludur. Sabırla beklemeyi, boşluk duygusuna katlanmayı ya da hazzı ertelemeyi öğreten bir deneyim sunmaz. Oysa terapide iyileştirici olan, sadece söylenen sözler değil; bazen de sessizlik, bazen bir şeyin zamanla olgunlaşması, bazen de henüz gelmemiş cevabın boşluğuna dayanabilmektir.
Yapay Empati ile Gerçek Empati Arasındaki Fark
Yapay zeka, dil modelleri sayesinde empatiyi andıran cümleler kurabilir. Ancak bu, hissedilen bir empati değildir; yalnızca algoritmik bir tahmindir. Oysa terapide danışanın duygusunun gerçekten hissedilmesi, terapistin yüz ifadesi, ses tonu, sessizlikleri ve varlığıyla anlaşılması esastır.
Bazen de empatinin eksik kaldığı, terapistin danışanı anlayamadığı anlar vardır ki bunlar da psikoterapi süreci için çok kıymetli deneyimlerdir. Anlaşılamamanın ne olduğunu terapi odasında deneyimleyen danışan, bu duyguyla yüzleşmeyi, onu ifade etmeyi ve ilişkide onarımı deneyimlemeyi öğrenir. Böylece gerçek hayatta da kırılma, hayal kırıklığı ve yanlış anlaşılma anlarında daha sağlıklı baş etme yolları geliştirebilir.
Bunlar, bir makinenin simüle edemeyeceği, özgün ve canlı bir deneyimlerdir.
Duyguların Taşınması ve İşlenmesi
Psikoterapide, kişinin taşımakta zorlandığı yoğun duyguları terapist güvenli bir şekilde birlikte tutar ve işlemesine yardımcı olur. Bu, terapistin insani duyarlılığına, sabrına ve gerçek varlığına dayanır. Yapay zeka, bir duygunun ağırlığını gerçekten taşıyamaz; sadece kelimelerle yanıt verir. Oysa danışan için çoğu zaman en iyileştirici olan şey, karşısında kendi duygusunu paylaşabilen ve onunla birlikte kalabilen bir insanın varlığıdır.
Karşılıklılık ve Güven
Psikoterapi, danışan ile terapist arasındaki karşılıklı bağa dayanır. Terapist yalnızca dinleyen değil; danışanın duygularına ve düşüncelerine insanca karşılık veren kişidir. Bu karşılıklılık ve güven, zamanla iyileştirici bir ilişki doğurur. Yapay zeka ise “karşılık” vermez, yalnızca veri tabanına göre cevap üretir.
Etik ve Sorumluluk
Psikoterapi etik bir çerçevede ilerler. Terapist gizliliği, güvenliği, mesleki sınırları koruma sorumluluğunu taşır. Yapay zekanın böyle bir sorumluluğu yoktur; “cevap üretir” ama bu cevabın insan yaşamındaki sonuçlarını üstlenemez. Terapide özellikle kırılgan anlarda terapistin güvenilirliği sürecin devamlılığı için vazgeçilmezdir.
Sonuç: Terapi, İnsanlığın Alanıdır
Yapay zeka, bazı durumlarda destekleyici araç olabilir: duyguları takip etmeyi kolaylaştıran günlükler, kaynak önerileri, hatırlatıcılar gibi. Ancak psikoterapi, algoritmaların ötesinde, insan insana kurulan bir ilişkidir.



Yorumlar